-Damıtılmış Haber-
35.Sayı Abone Sayısı: 26.459
36.Sayı Abone Sayısı: 26.320
Bültenin Tamamı : 1.108 Kelime (Okunma Süresi: 00:09:54)
Kulislerin Tamamı : 300 Kelime (Okunma Süresi: 00:02:30)
| Gazetecilik herkese kazandırır |
-Haftalık Bülten-
Dumanı tüten kıvılcımın kor haline geldiği zamanlarda elini uzatanın yandığı hikâyeler okuyoruz.
İmamoğlu Olayı, ardından gelen muhalefetin ortaklaşmasının somutlaşmış hâli olan Boykot bir yana, Suriye’nin hızlı ve karmaşık iyileşme süreci, PKK’nın silah bırakma gündemi ve daha fazlasını takip ederken Trump’ın ABD Başkanlık koltuğuna esastan oturduğu Nisan ayı ile birlikte artık Avrupa’nın ABD’siz bir geleceği iyiden iyiye düşünmesi gerektiğini analiz ediyoruz.
Bu karmaşanın içinde Almanya, ani seçim ve sonrasındaki koalisyon ile AB’nin kaderini şekillendirmeye çalışırken; oyları düşen Macron’a karşı yükselen milliyetçi Le Pen’in yolsuzluktan tutuklanmasının Avrupa’nın geleceğini nereye savuracağına ilişkin tartışmaları dikkatle izliyoruz.
Tüm bu kargaşanın arasında Çin’in maliyetlerini azaltmak ve iç tüketimini artırmak amacıyla yoğun bir çaba ile içine kapanmaya başlayan tavrı ve enerji odaklı yatırımlarla hız kesmeden devam eden yeni politikasının dünyaya dampinglerle mal yağdırması sonucuna geleceği garip bir döneme gireceğiz.
Alım güçlerinin düştüğü, gelirlerin bile kısıtlandığı bir zamanda fakirleşmesi gereken gelişmiş ve gelişmekte olan ülke halklarının bizzat Çin tarafından alım güçlerinin korunması, gerçekten ilginç bir denklem doğuracağa benziyor.
Diğer taraftan Atlantik’in iki ucunda iki köklü İngiliz dolar trilyonerinin karmaşada hedef alındığı argümanlarının da sessiz sedası yükselmeye devam ettiğini gözümüzden kaçırmıyoruz.
Tüm bu hengamede SEDE. Bülten olarak hız kesmeden çalışmaya devam ediyoruz.
Sizler için planlamalarımız ve mükemmelleşme çabalarımız devam ediyor.
Yeniliklerimiz var.
İki dilli yayına geçiyoruz.
Bültenimizi takip eden akademisyenlerin tavsiyeleri ve beklenmedik sosyal medya etkileşimleri nedeniyle bize ulaşan yabancılar oldu.
Linkedin bağlantımız epey hareketli ve umduğumuzdan daha hızlı bir şekilde uluslararası boyuta çıkmamızı sağlıyor.
Buradaki talepleri ciddiye alarak SEDE. Bülten bundan sonra iki dilli olarak yayınlanacak fakat bunu nasıl yapacağımıza karar veremedik.
Sizce Türkçe bültenin içinde İngilizce bülteni mi yayımlamalıyız yoksa ayrı bir bülten olarak mı göndermeliyiz?
Unutmadan söyleyelim. Halihazırda kullandığımız Substack uygulaması nedeniyle aboneleri yabancı ve yerli olarak göremiyoruz. Bu eksiklik nedeniyle abonelere hedef odaklı bülten göndermenin imkânsızlığını yaşıyoruz. İki bülteni birlikte tek bir bülten içinde gönderme ile hemen art arda iki ayrı bülten olarak gönderme tercihleri arasında kaldık. Altını çizelim: Ayrı ayrı bülten gönderimi yaparsak bunu tüm abonelere göndermek zorundayız. Yani sadece Türkçe veya İngilizce bülten olarak gönderim yapacak altyapıyı sistem bize sunmuyor. Bu zor kararı vermemiz gerekiyor. Tabii ki esas karar vericimiz sizsiniz.
Sizce nasıl olmalı?
Lütfen anketimize katılarak bize yardımcı olun.
İyi okumalar…
-Katılım Linklerimiz-
(Soru-Görüş-Yorum-Öneri) - (Yayımlanacak Yazım Var) - (Stajyer/Gönüllü Ol)
(Reklam-Destek-İşbirliği) - (Bülten Gönderim Tarihini Değiştir)
-Sosyal Medya Hesaplarımız-
Telegram - WhatsApp - X - Instagram - Linkedin
| Kısıtlanamayan Habercilik!.. |
Haftanın cevabı:
35.sayıda İmamoğlu’ndan sonra Mansur Yavaş’a ne olacağını sorduğumuz ankete verdiğiniz cevaplara göre; “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olur” diyenler yüzde 44, “O da hapse girer” diyenler yüzde 19, “MHP’nin başına geçer” diyenler yüzde 8, “Bağımsız aday olur” diyenler yüzde 3, “Bunların dışında bir şey olur” diyenler ise yüzde 25 oldu.
Haftanın sorusu?
SEDE Bülten nedir?
(S)iyaset
(E)konomi
(D)ış Politika
(E)nerji
konularında medyanın gözünden kaçanlar ile arka plandaki haber, yorum ve analizlerin yer aldığı, e-posta kutunuzda bulacağınız toplam 10 dakikada okunan haftalık bir bültendir.
Damıtılmış Haber - Bir haftayı 10 dakikaya sığdır.
BÜYÜME ETKİLİ BOYKOT HAREKETİ
Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla başlayan protestoları destekleyen üniversiteli gençlerin ülke genelinde yaptığı boykot çağrısı bazı bölgelerde karşılık bulurken bazı bölgelerde vatandaşın gündemine bile gelmedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de, bu çağrılara destek vermesi sonrası özellikle İstanbul'da birçok kafe, restoran ve iş yeri 2 Nisan'da dükkanlarını açmadı ya da satış yapmadı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçerek, "boykot çağrısı yapanlar" hakkında, "nefret ve ayrımcılık" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarıyla ilgili olarak soruşturma başlattı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat da "Boykot çağrısı yapanlara karşı ticaretinde maddi kaybı olanların tazminat davası açabileceğini" söyledi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise "Bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Ekonomimize bir darbe girişimidir" ifadesini kullandı.
ANALİZ: CHP’nin sonunda etkili bir politika ürettiğini düşünenler olduğu gibi boşa kürek çekildiğini düşünenler de var. Boykotun oluşturduğu ekonomik sonuç muhalefetin iktidarı sıkıştırdığına dair büyük bir etki oluşturarak erken seçimi gündeme getirebilir.
CHP YENİDEN KURULTAY TOPLUYOR
CHP’nin 6 Nisan 2025’te yapmayı planladığı olağanüstü kurultayın iptali için Lütfü Savaş ve iki delege tarafından açılan dava, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme, başvurunun yeterli delile dayanmadığını belirtti. Bu kararla birlikte kurultayın önünde hukuki bir engel kalmadı. CHP lideri Özgür Özel, “Kurultay partimizin yenilenmesi ve seçim stratejilerinin belirlenmesi için büyük bir adım olacak” açıklamasında bulundu. Kurultay, belirlenen takvim doğrultusunda 6 Nisan’da gerçekleştirilecek. Teknik yetersizlik nedeniyle basının alınmayacağı ve çekim yapılmayacağı açıklandı.
ANALİZ : CHP kulislerinde, 6 Nisan’daki kurultay sonrası Özgür Özel’in parti yönetiminde genç ve dinamik isimlere ağırlık vereceği, bazı deneyimli kadroların ise geri planda kalacağı konuşuluyor. Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun devam etmesi hâlinde İstanbul için geçici ya da sembolik aday formülleri gündeme gelirken, bu yaklaşım partide fikir birliğiyle karşılanmıyor. Öte yandan, kurultaya yaklaşılırken Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı delegelerle temas hâlinde olduğu ve yeniden aktif rol alabileceğine dair iddialar da kulislerde seslendirilmeye başladı.
PKK’NIN İÇİ KAYNIYOR
Türkiye’nin yoğun gündemi devam ederken PKK'nın içinde bulunduğu durumu özetleyen bir flood’u buradan okuyabilirsiniz Özgür Gabar kod adlı Ferhat Şişman’ın itirafları oldukça cesur ve PKK’nın yönetici kadrosu ile alt gruplar arasındaki sorunlara ışık tutuyor.
METAYA GÖZDAĞI CEZASI
Facebook ve Instagram’ın ana şirketi olan META’ya Türkiye’de hükümetin talep ettiği içerik kısıtlamalarına uymadığı gerekçesiyle “önemli miktarda” para cezası verildi. Meta sözcüsü "Türk hükümetinin kamu yararına olduğu açık olan içeriklerin kısıtlanmasına yönelik taleplerini geri çevirdik ve bunun sonucunda para cezasına çarptırıldık. Hükümetin online servisleri kapatma tehditleri ciddi ve insanların kendilerini ifade etme hakkı üzerinde ciddi etkisi var, diyen meta yetkilisi adil bir çözüm istiyor.
KİRLİ PARAYA ENGEL
Suriye’nin yeni yönetimi uluslararası kabul alabilmek için kaçakçılıkla mücadeleye girişti. Bu durum Lübnan ile arasındaki kaçakçılık faaliyetlerini ciddi şekilde sekteye uğrattı. On yıllardır silah ve uyuşturucunun serbestçe aktığı sınırda, ülkenin değişen yönetimi kaçakçılığı engellemek için sert önlemler alıyor. Bu da sınır bölgelerinde çatışmalara yol açıyor. PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin uyuşturucu kaçakçılığı için Suriye’den sonra Türkiye’deki rotayı kullanıyor.
MİLYARDERLER ARTIYOR
Forbes'un Milyarderler Listesi'ne göre dünyadaki milyarder sayısını 3028’e ulaşarak bu yıl ilk kez 3 bin barajı aşılırken, milyarderlerin toplam serveti 16,1 trilyon dolara ulaştı. Elon Musk, 342 milyar dolarla zirveyi görürken listede 35 Türk var. Bu isimlerin 31'i Türkiye'de, 4'ü yurt dışında çalışmalarını sürdürüyor ve toplam serveti 65,05 milyar dolar.
Meraklandık!..
36.Sayı Dış Politika Editörü: Vedat Karaca
NETANYAHU'YA "QATAR-GATE” ŞOKU
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun üst düzey danışmanı Yonatan Urich ve eski askeri sözcüsü Eli Feldstein, Katar'la şüpheli ilişkilerini kapsayan soruşturmada gözaltına alındı. İkili, yabancı ajanla temas, kara para aklama ve rüşvet şüphesiyle soruşturuluyor.
EDİTÖR NOTU: Qatar-Gate soruşturması, İsrail'in iç siyasetindeki gerilimleri ve bölgesel ilişkilerdeki karmaşıklığı gözler önüne seriyor. Netanyahu'nun danışmanlarının gözaltına alınması, İsrail'de siyasi ve adli kurumlar arasındaki gerilimi artırabilir. Özellikle Gazze'deki çatışma ve rehineler konusunda arabulucu rol oynayan Katar ile ilişkileri etkileme potansiyeli taşıyan bu gelişme, bölgesel diplomatik dengeleri de sarsabilir.
LE PEN'E HAPİS VE SEÇİM YASAĞI
Paris Mahkemesi, Fransız aşırı sağ lideri Marine Le Pen'i, Avrupa Parlamentosu fonlarını kötüye kullanma suçlamasıyla 4 yıl hapis cezasına çarptırdı ve 2027 seçimlerine katılmasını yasakladı. Le Pen doğrudan hapis yatmayacak, ev hapsinde elektronik kelepçe takacak ve 100 bin Euro para cezası ödeyecek. Le Pen kararı "siyasi ölüm cezası" olarak nitelendirdi. Davanın temyiz kararının 2026'da çıkabileceği belirtiliyor. Dava nedeniyle Paris'te 6 Nisan'da kitlesel bir miting düzenlenecek. Eski Fransa Başbakanı Gabriel Attal, Marine Le Pen'e destek amacıyla yapılacak eylemin, "Yargı bağımsızlığına karşı bir miting" olduğunu açıkladı.
EDİTÖR NOTU: Karar ile anketlerde 2027 seçimleri için favori gösterilen bir adayın yarıştan çekilmesi, ülkenin siyasi geleceğini yeniden şekillendirebilir.
SOYDAŞTA SINIR GERİLİMİ
Azerbaycan, Ermenistan'ı İHA'larla keşif uçuşları yapmak ve ateş açmakla suçlarken Ermenistan ise iddiaları reddederek Azerbaycan kuvvetlerinin Syunik Bölgesi'ndeki Khnatsakh köyünde bir eve zarar verdiğini bildirdi.
EDİTÖR NOTU: Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerilim, 2020 yılındaki İkinci Karabağ Savaşı'ndan bu yana sınır bölgelerinde zaman zaman alevleniyor. Ortak soruşturma mekanizması kurulması önerisi, ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarının bir parçası olarak görülse de iki devlet arasında hala barış anlaşması imzalanmış değil. Karşılıklı güven eksikliği bu tür girişimlerin önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor.
GRÖNLAND'DA GÜÇ KULLANILMAYACAK
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Grönland konusunda askeri güç kullanma niyetleri olmadığını, ada kontrolü için yerel halkla diyalog kurmayı amaçladıklarını açıkladı. Vance, Çin ve Rusya'nın bölgede artan etkisine karşı ABD'nin Arktik'teki liderliğini güvence altına almak istediklerini belirtti.
EDİTÖR NOTU: ABD'nin Grönland'a yönelik artan ilgisi, Arktik bölgesindeki jeopolitik rekabetin yeni bir boyutunu ortaya koyuyor. Danimarka'nın özerk bölgesi olan Grönland'ın stratejik önemi, iklim değişikliğiyle birlikte artan ticaret yolları ve zengin doğal kaynakları nedeniyle yükseliyor. Bu açıklamalar, ABD-Danimarka ilişkilerinde gerginlik yaratma potansiyeli taşıyor.
GAGAVUZYA'DA HUZURSUZLUK
Moldova'nın Gagavuzya özerk bölgesinin lideri Evgenia Gutsul'un gözaltına alınması bölgede gerginliğe yol açtı. Gutsul, seçim fonlarını kötü yönetme ve belge sahteciliği suçlamalarıyla gözaltında tutulacak. Rusya yanlısı özerk bölgede halk merkezi yönetimin eylemlerinden memnuniyetsizliğini göstermeye başladı.
EDİTÖR NOTU: Gagavuzya'nın Rusya yanlısı tutumu ile Moldova hükümetinin AB yönelimi arasındaki gerilimin tırmanması, bölgesel istikrar açısından endişe verici. Gutsul'un davasının nasıl sonuçlanacağı ve Gagavuzya halkının protestolarının ne yöne evrileceği, Moldova'nın iç politikasındaki dengeleri önemli ölçüde etkileyebilir.
ABD VAZGEÇTİ DÜNYA SAHİP ÇIKTI
ABD, 2021 yılında imzaladığı Clean Energy Transition Partnership (CETP – Temiz Enerji Dönüşüm Ortaklığı) anlaşmasının taahhütlerini yerine getirmedi. ABD kamu finansmanını hâlâ fosil yakıt projelerine yönlendiriyor. ABD bu durum nedeniyle bu alandaki liderlik rolünü kaybetti. 2023 yılında temiz enerjiye kamu destekli finansman yaklaşımı ilk kez fosil yakıtların önüne geçti. Temiz enerji projelerine 13.3 milyar dolar destek sağlanarak fosil yakıt projelerine ayrılan 5.5 milyar doların iki katından fazla bir kaynak ayrılmış oldu. Ancak CETP dışındaki ülkeler bu dönüşümde daha yavaş ilerliyor. Fosil yakıt projelerine verilen toplam kamu finansmanı hâlâ temiz enerjiye yöneltilen desteğin iki katı düzeyinde yer alıyor. Kanada, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler fosil yakıt finansmanında öne çıkan “geride kalanlar” arasında görülürken Türkiye gibi fosil yakıt projelerine sağlanan kamu finansmanı ve uluslararası taahhütler bağlamında artan eğilim sahibi ülkeler önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Temiz enerjiye geçiş sürecinde uluslararası iş birlikleri ve finansman kaynaklarının artması, ülkelerin bu alandaki politikalarını da etkileyebileceği düşünülüyor.
- SEDE. Bülten Mailinize Gelmiyor mu? -
SPAM'a düşen bültenleri kurtarın...
Eğer bültene abone olduktan sonra düzenli e-posta alamıyorsanız SPAM programları işlem yapıyor olabilir.
Bunu engellemek için şu adımları atabilirsiniz: